-
1 laf
laf Rede f, Worte n/pl; Wort n, Ausdruck m; fam Geseiche n, Gequatsche n;laf altında kalmamak nicht auf den Mund gefallen sein;laf anlamaz stupide; bockig;laf aramızda unter uns gesagt;laf atmak (ein bisschen) plaudern; jemanden hochnehmen, reizen; fam (-e jemanden) anmachen; (-e) ein Mädchen ansprechen, fam anquatschen;laf çiğnemek fam herumdrucksen;laf çıktı es ging das Gerücht;laf değil nicht der Rede wert;-den -le laf etmek mit jemandem reden (von D); tratschen (über A);laf işitmek fam Schimpfe bekommen;laf! von wegen!;(araya) laf karıştırmak vom Thema ablenken;laf ola (beri gele)!, Geschwätz!;laf olsun diye nur um etwas zu sagen;-i lafa tutmak jemanden aufhalten;-in lafı mı olur? ist nicht der Rede wert;lafı ezip büzmek ausweichen, etwas vertuschen wollen; herumstottern;lafı uzatmak nicht wissen, was man sagen soll, vom Hauptthema ablenken
См. также в других словарях:
laf işitmek — azarlanmak, birisi kendisine darılmak Kaç kere laf işittim bu yüzden, sineye çektim. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf — is., Far. lāf 1) Söz, lakırtı Ben lafımı bitirmeden o atıldı. 2) Sonuçsuz, yararı olmayan söz Onun söyledikleri laftan ibaret. 3) Konuşma 4) Konu, mevzu, bahis Lafı değiştirdi. 5) ünl. Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok anlamlarında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz işitmek — laf işitmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
söz — is. 1) Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil 2) Bir veya birkaç heceden oluşan ve anlamı olan ses birliği, kelime, sözcük 3) Bir konuyu yazılı veya sözlü olarak açıklamaya yarayan kelime dizisi Yer yer… … Çağatay Osmanlı Sözlük